14 Haziran 2012 Perşembe

"ÖLÜM ALLAH'IN EMRİ"

Kaybettiklerinizin hesabını yaptınız mı hiç?

Hayatı bir kenara itip, dur durak bilmez koşuşturmalarınıza kısa bir ara verip saydınız mı?
Kaç ayrılıkla yıkıldınız?
Kaç ölüm geçti başınızdan?
Kaç kere kalbim buna dayanmaz dediniz?
Ve kaç kere umursamadı kalbiniz?
Ölüm Allah’ın emri ayrılık olmasaydı” sözü hâlâ teskin ediyor mu sizi?
Sahi ölüm her kapıda duracağı için ayrılıktan daha mı hafif?
Size öyle mi geliyor sahi?
Bırakın kendinizi kandırmayı!
Bırakın artık!
Her zaman o kadar da kötü değildir ölüm.
Ancak her zaman yaşamın en çaresiz anıdır.
Ve her zaman, en hüzünlü ayrılıktır ölüm.
Evet, bir ayrılıktır ölüm.
Nefes alıp verilen müddetçe kavuşulası olmayan.
En kesin ayrılıktır ölüm.
En hazin ayrılıktır.
Ölenle ölümün arasındaki son durak, ulaşılmadan bilinemiyor.
Hayatımız bir yığın sebeple sürüyor ve bir tek nedenle sona eriyor.
Kendimize mezar olsun diye satın aldığımız evler, arabalar, uçak biletleri nasıl da heyecanlandırmıştı bizi.
Ölmek için, bilerek yaşıyoruz hayatı ve ölümümüzün sebeplerine sahip olmak için, bilmeden heyecanlanıyoruz.
Bazen bir yoğun bakım odasında selamlıyor bizi ölüm.
Sevdiklerimizden duvarlarca uzak, yalnız başımıza, soluklanmak için bir cihaza tutunarak bekliyoruz ölümü.
Kimi zaman randevusuna gecikiyor ölüm.
Ancak gelmediği olmuyor asla.
Yaşamak ihtimalimiz ölmek ihtimalinden milyon kere az.
Biz; bir türlü çözemesek de, ölmediğimiz her gün şanslıyız aslında.
Damarlarımızda rutin dolaşımını yapan kan; iki saniye pıhtılaştığında, muhtaç olduğumuz oksijen; sobadan çıkan dumanla boğuştuğunda, içtiğimiz su nefes borumuza kaçtığında ölüyoruz.
Bunun gibi milyonlarca aksilik pusuda bekliyor bizi.
Yaşamak; milyonlarca aksiliğin olmama ihtimalini değerlendirdiğimiz dakikalardan ibaret sadece.
O halde; ölüm Allah’ın emri, aksilik olmayınca...

"MEKTUPLAŞALIM SENİNLE AŞK"


Var olup olmadığın konusunda her gün bir yığın zırvayı dinleyip duruyoruz.
Kimileri çirkin suratlarını daha bir bakılmaz hale getirip,seni inkar etmeye zorluyorlar bizi.
Onları umursamıyorum.
Ancak tebessümleriyle sahtekarlıklarını saklamaya çalışanlar yok mu,en çok onlar yüreğimi yakıyor.
Ben,kendi adıma varlığına inanıyorum.Bana gelmişliğin var,biliyorum.Ancak son durumum,gitmişliğin şeklinde açıklanabilir.

Canım aşk;
Senin,kalmışlığınla gitmişliğin arasında ciddi bir ayrım yapamıyorum.
Acısı neredeyse birbirine denk! Varken,kıskançlık olarak acıtıyordun canımı.. Şimdi yüreğime bıraktığın acının adına kimsesizlik diyorum.İsimleri farklı,sızıları neredeyse birbirine denk iki acı;varlığınla ve yokluğunla canımı yakıyor.Yine de seni başka acıtıcılara tercih edemiyorum.
Olmayınca vazgeçilmezim oluyorsun.İçimi kıpır kıpır edince,serseri kuruntularım haline geliyorsun.
Şimdi yoksun..
Ve şüphe götürmez bir kesinlikle söylüyorum;varlığınla acı duymaktır tercihim.

Narin ve cilveli aşk;
Cilveli olmanı anlıyorum. Şımarıklık sende bulunmasından dert yandığım özelliklerinden değil.Varoluşunu kırılganlığına borçlu olduğunu bilmezden gelecek de değilim.Ancak bütün bu zorlukları sürekli aşmak imkanlı mı sence?Kolay mı senden gelen her üzüntüyü yürekte eritebilmek?
Biraz acı bana.. En katı yürekli adamın,yanılıp merhamet gösterdiği kadar acı...
Yakışır mı sana merhametsizler gibi davranmak.Yakışır mı?..İyi düşün aşk!

Yoldaşım aşk;
Seninle aynı yokuşu tırmanmak güzel.Ancak izin ver ardından geleyim.Açma arayı!Biliyorum maraton kol kola koşulmaz.Her yarışın bir galibi olmalı elbet.Ben daha start çizgisinden sana mağlup olmayı kabul etmedim mi?Tekrar tekrar kazanmak için neden acıtıyorsun canımı?
Sevgiye,saygıya,sevdaya dönüşüp çekip gitme yanımdan. Yalnız bırakıp güldürme arkamdan aşk!

Zalim aşk;
Ayağa düşürmeden beni,oynayabilirsin. Hakkın senin..Gözyaşlarımdan uçan balonlar yapıp,eğlenebilirsin.. Kimi zaman dönmek ümidi verip,gitsen de beklerim seni. Ancak mektuplaşalım seninle aşk.Yaz bana ki,unutulmadığımı bileyim.Kocaman aşk sözleri etmesen de,masum sevgi kırıntıları bırak yazdıklarının arasına.Yaz bana aşk,sana dair umutlarımın anlamsız hayaller olmadığına kendimi inandırayım.
Bu sana son mektubum olmayacak.
Cevapsız bıraksan da beni..yeniden yazacağım sana aşk.

24 Eylül 2011 Cumartesi

"İnsanın öğrenmesi gereken ilk dil tatlı dildir"


Zor olmasa gerek bi insanı anlamak,zor olmasa gerek kendini karşıdaki insanın yerine koymak..Ama gelin görün ki bunu kimse başaramıyor ya da zor geliyor herkese belkide saçma ve gereksiz..

Kelimelerde saklı olan arzular var..Karsı tarafa yaptırılmak istenen..Bazılarının üstü kapalı bazılarının ise üstü gereğinden fazla açık ve rahatsız edici..

Hatta bazı sözler vardır insanın içinden bi ok gibi geçer ve o an ucundaki bütün zehiri bırakır..Yakar bedenini,ruhunu kavurur ama karşıdaki bunun farkında bile değildir.Çoğu zaman da susarsın ve acısından sadece ağlayabilirsin,ona hiç birşey belli edemezsin çünkü korkarsın daha ağırlarının gelmesinden..Ve o an ihtiyacın olan birinin gelip sana mutluluk panzehirini uzatmasıdır sadece...

20 Eylül 2011 Salı

The Last Station


-Ben dünyadaki en mutlu kişiyim,seviyor seviliyorum.
-Bunu Tolstoy mu söyledi?
-Evet o söyledi ama ben yaşıyorum; gözlerinin içine baktıgımda geleceği görüyorum .. SENİ SEVİYORUM ..

Gözardındakiler


Tek başıma dolaştım dünyayı; çantam sırtımda, ellerim ceplerimde. Nice alemlerin hayalini kurdum, nice kalplerin .. Duymadı kimse gittiğimi, tek başıma dolaştım dünyayı .

Kalp kırıldığında dudaklar ölür.Kelimeler bizden gider, Tanrı huzuruna çıkarlar. Gözler bulutlanır, aslında parlak ve açık olan bakışlarda bir yakarış başlar omuzlardaki meleklere. Artık ayna olmaz harfler ruha, olamaz.

''Gerek yok her sözü laf ile beyana, bir bakış bin söz eder bakıştan anlayana.'' (Mevlana) zaten ..

Tamamen benim fikrim*

Bu muydu doğru olan sence? İnsanın, sürekli içinde şüphelerle ve çelişkilerle yaşaması yıpratıcı değil mi ? Bilirsin işte, bilmediklerimiz ..



Yazma yetimi kaybettim, sanırım .. Tükenir mi acaba insanda bazı şeyler zamanla ? Yazma yetisi ? Tahammül sınırı ? Aşk ? Sevgi ? Bağlılık ? En güzel günlerini geçirdiğin taşlara seneler sonra tekrar basarkenki içine doğan huzur ?

Dudaklarım yoluk yoluk .. Bu ne anlama gelir bilir misin ? Ben de düşünüyorum, korkuyorum, bunalıyorum .. Sustular, ama kurudular da ..

Aynalar .. Bize gerçekten her şeyi olduğu gibi mi yansıtıyorlar ? Nerden bilebiliriz ki ? Zira sadece iki gözü var çoğumuzun ..



''Daha yolumuz var, sonuna kadar dayan.'' Tut o eli, bırakma. Kolay bulunmaz böyle insanlar şu devirde; ileriye yönelik düşünen, dürüst, güçlü, temiz ve seni asla yalnız bırakmayacak insanlar .. Bu iki ayaklı, iki gözlü yaratıkların hemen hepsi kendi menfaatlerini düşünürler. O kadar riyakar, o kadar yavan bir ruh barındırırlar ki içlerinde .. Yalnızdırlar genelde, en başta kendilerini sevmez bunlar; insanların yaptıkları bir şey yoktur aslında ..



Çok çeşit gördüm, Dünya bir mağaza oldu benim için ! Herkes kendi beyninde, önyargı ve duyguların yönlendirmesiyle bambaşka insanlar yaratır. Mesela ben kimine göre şeytan kimine göre melek, kimine göre kendini seven kimine göre kompleksli .. ( İnsanlar karşısındakini anlamaya, içini görmeye çabalamaz hiç.) Evet, sorunluyum belki .. Ama Tanrı aşkına ! Kim normal ki ?

Eskiler ne kadar güzeldir, bilirsin .. Hep biraz daha küçük, biraz daha mutlu oluruz değil mi ? Zaten insan yaşadıklarıyla çıkmaz mı melekler huzuruna ? Vehbi Koç çoraplarıyla gömülebilmiş mi ki ?



Farkındayım dışardan nasıl göründüğümün. Ama seni temin ederim ki o kadar ukala değilim :) Ve, derler ya ''Kalbim ellerim kadar küçük değil'' diye .. Hayallerim de sustuğum kadar değildir mesela; gülüşlerim kadar, bakışlarım kadar, anlayana ..

Kolay değil hani bazı şeyleri yaşamak .. Hayallerini düşünüp ağlamak, geçmişini düşünüp gülümsemek, görmediğin yerleri görmüşsün gibi özlemek .. İnanan insan yapar bunları; isteyen, güçlü olan, kararlı olan insan yaşar bunları ..

Üzülme yaşayamadıklarına, kazandıklarına say. Vazgeçme, yaşın kaç olursa olsun. 40 yaşından sonra bile ticarete atılabilir insan, hatta kadın .. Herkes bir şeylerin mücadelesinde, güvendiysen kenetlen, bir daha bulamazsın. Daima yola devam, daima. Günün birinde o istediğin havayı soluyarak uyanacaksın, eminim ve Tanrı da yanında olacak, bundan da eminim .



Ve şimdi .. Muhteşem bir ailem, mükemmel bir yol arkadaşım, eşsiz bir dostum, birbirinden iyi arkadaşlarım var.Biliyor musun, bunlar paha biçilemez ..

Hayat .. Dengesiz bir psikopat gibidir. Ama unutma; deli deliyi görünce değneğini saklarmış :))

En yakınımdan ♥

Üzerdi onu.. Gecelerce aglardı içten içe her bi damlada daha çok aşık olurdu,Anlatırdı saatlerce yaptığı en ufak güzel bişeyi günlerce anlatrdı.Sanki anlatırken yeniden yaşıyordu O benim en yakın arkadaşımdı içimi acıtırdı sessiz çığlıkları gözyaşları bir kor gibi yüreğine akardı . Ağlardım onunla içten içe.. çığlıklarını bastrmaya çalışırdım bilmez o benim o çığlıkları duydugumu oysa gecelerimi çığlıkları bölerdi bazen öldürmek isterdim onu ama bilirim o öldümü en yakın arkadaşımı kaybederim oda yok olur onunla..Birlikte kaldığımız gecelerde sarhoş olup lanetler okurduk sesimizi kimsenin duymıcağını bile bile sonra bi kahkaha patlatıp halimize gülerdik..O tatlı gülümsemesyle bana bakıp aşık olma derdi yada olucaksan en azından seni sevsin :)bilmiyor aslında yasadığı acınında aşkında ne kadar kutsal olduğunu acaba tanrı kaç kişiye böylesine bişey verirdi ? ama eriyordu o..... içim acıya acıya yokoluşunu izliyordm en zoruda gecicek demek olurdu geçmiyceğni bile bile geçicek derdim her defasında.. Askların en büyüğünü o yaşardı !
Bi erkek için yandık ikimizde o ona olan aşkından yanardı bende onun küle cevirdiği dostuma yanardım... **Ona söylediği yalanların birgün gerçek olucağını ben bile hayal etmezdimm Geçti ! artık kahkahalarıyla yeniden hayat buldu...
*Merve Çağlayan*

27 Şubat 2011 Pazar

"Ya Sonra..?"


MUTLU SONLA BAŞLADI HER ŞEY...

Bir varmış, bir yokmuş ile başlayan masallardaki gibi yaşayan iki aşık...

Unutulmayan o ilk dokunuş, asla yeri dolmayan sözcüklerin bir bir aşka gelişi ve göz göze
geçen gecelerin sonunda; aşk masalının mutlu kahramanları oldular.

Uyuyan Güzel ve Beyaz Atlı Prens gibi, Külkedisi ve hayalindeki sevgilisi gibi... Onlar da
evlendiler.
Peki, mutlu sona ulaşanlar, hep mutlu yaşarlar mı?

Gerçeğe dönüşen hayaller değerini yitirdiğinde, Uyuyan Güzel hiç uyanmamayı dilemiş
olamaz mı?

Mutluluk; masalın bittiği yerde son bulur.

Masalları kıskandıracak bir aşk yaşadılar, kimsenin hayal edemeyeceği kadar çok
istediler ve ; evlendiler. Ama bilmedikleri bir şey vardı: Biten bir masaldan geriye
kalan, hayatın gerçekleri olacaktı...

Masallara bakılırsa sona geldiler...

Ve işte; bu MUTLU SONLA BAŞLADI HER ŞEY...

YA SONRA?..


24 Şubat 2011 Perşembe

Samimi ol, fakat sakın laubali olma! ( Shakspeare )

Evet ben herkese güvenen insan.Hayatıma giren cıkan her insana deger veririm.. Her insanın samimiyetine inanırım

Bi insan bana birşeylerini anlatıyosa onu ciddiye alırım, inanırım soylediklerine, güvenirim..

Ben onunla hemen herşeyimi paylaşmam ama

O insanın bana anlattıklarını da ilerde sinsilik yapmak için bi yerlere kaydetmem aklıma gelmez oyle seyler.. Ama oyle arkadaşlarım var

Evet ben o butun guvendiği kişilerden mutlaka bi zarar goren insanım

Pişman değilim insanlara güvendiğimden dolayı , tek sucum herkesi kendim gibi sanmak.. Hayır yine olsa yine güvenirim çünkü ben iyiliğimi yaparım, kötünün yaptığını da kolay unuturum. Kin tutmam, tutamam. içim iyi benim. Kimseyi arkasından vurmam

İki yuzluluk yapmam mesela. senin yüzüne iyiysem, gidip diğer arkadaşlarıma arkandan konuşmam..Dedikodu ayrı bişey..Ve hain değilimdir sen bana bişeyini anlatıyosan o bende kalır..

Benim sana anlattıklarımın senin diğer yakın arkadaşlarının dilinde dolandığını bilirim ama.

Olsun zarar yok ben iyi bi insanım kötü olan sensin o yakının da bunun farkında.

Benim soylediklerimi ona götürüyosan onun soylediklerini de bana getirdiğini bilir

Kimse aptal değil.. Ama sen aptalsın.

Senin gibi kıskanmam oyle arkadaşımı ben

kıskandığım için kötü duruma düşmesini de istemem

Ama benim başıma hep gelir bu. Kızmam, hiç bi zaman kötülük yapmam, canımı çok yakmazsan eğer.. Sen çok yapmışsındır bana, arkamdan işler falan dimi? bilmiyorum..

Evet bunu okuyup '' :/ '' şöyle bir ifadeye bürünen, belki bu yazdığım sana

Kim bilir

Herkes ne yaptığının farkında sonuçta.. Ve bazı yaptıklarının sonucunda yaşadıklarının da

30 Ocak 2011 Pazar

İlk Aşk*


Herşey kolay görünür bazen,

Kolaymış gibi UNUT derler.

"Unut sevse gitmezdi"

Yada

"Seviyorsa eğer dayanamaz geri döner"

Derler, fakat giden gitmiştir bir kere ve dönmeyecektir.

Onlara anlatamazsın UNUTMANIN zor olduğunu.

"Diyemezsin mesela o benim canımdan bir parçaydı artık yok oldu" diye.

Desende inanmazlar, nerden bilebilirler ki ne kadar çok sevdiğini?

Nasın anlayabilirler ki?

O ne yaparsa yapsın sevmişsindir bir kere.

Canını yaksada her gece ağlatsada,

Sana kıyıp terketsede sen seversin.

Şerefsiz yada kahpe desende arkasından olsun sevmişsin işte.

İlkin olmuştur o

İlk sinemaya onunla gitmişsindir mesela

Yada ilk kez onu öpmüşsündür, ilk kez onun öpmesine izin vermişsindir.

İlk kez ona güvenmişsindir

İlk kez ona aşık olmuşsundur

İlk kez onun elinin sıcaklığı kalbine vurmuştur.

Hiç bırakmayacak, terketmeyecek zannetmişsindir.

Ama herşeye rağmen gider, terkeder.

Gitme dersin durmaz, gider.

Dön dersin dönmez, gider.

İki ucu boklu değnektir anlayacağın

Ne yapsan olmaz

Tek çare "söyledikleri" gibi unutmaktır.

Fakat oda zordur..

Onunla gittiğin o ilk sinema'nın önünden geçersin, aklına o gelir.

Onun seni ilk öptüğü yere gidersin, aklına o gelir.

Onun için ilk kez göz yaşı döktüğün yere gidersin, yine o aklına gelir.

Gelir işte, geçmiş geçmişte kalır ama anılar asla geçmişte kalmaz.

Gelecekte hep karşına çıkar sen istesende istemesende!

Unutamazsın işte.

Başkasıyla birlikte olayım, unuturum belki dersin

Bi başkasıyla denersin

Aynı şeyleri onunla yaşarsın

Gelir seni öper, sende onu öpersin

Aklına 'o' gelir. Onu düşünerek öpersin bi başkasını

Onu düşünerek sarılırsın bi başkasına

Artık hayatında bi başkası vardır

Önemli olan hayatındaki değildir tabi, kalbindekidir.

Neyse

Sevgi böyledir, doğru kişiyi seçince iyidirde

Kötü kişiyi seçersen öldürmez süründürür.

21 Ocak 2011 Cuma

Buraya gidip geri dönmeyebilirimmmm....

13 Ocak 2011 Perşembe


"I am good, but not an angel. I do sin, but I am not the devil. I am just a small girl in a big world trying to find someone to love."

12 Ocak 2011 Çarşamba


Balonlarım olsun istiyorum,bi sürü tıpkı cocukluğumdaki gibi bi tanesi uçup gittiğinde arkasından dudaklarım titreyebilsin istiyorum,en büyük sıkıntımın balonum ucması, en büyük mutluluğumun yemyeşil kırlarda koşmak olmasını istiyorum..Aslında ben büyümekle cocuk kalmak arasında bi yerde olmak,hayata burdan bakmak,küçük seylerden mutlu olmak,büyüklerine üzülemicek kadar pembe bakmak istiyorum hayata..


Çok hata yaptım şimdiye kadar, inkar etmiyorum..Ders aldıklarım oldu, almaya vakit bulamadıklarım..Duyduklarım Doğruysa; zaferlerimde oLmuş..Ahımı alanlar fatura ödüyormuş..İyiki yapmışım dediğim şeyler var, keşkelerim de..ŞimDi yeni bi hayatım var, yeni insanlarla, yeni yerlerde, yeni zamanda..Eskilerde var,ama çoğu eski yerlerde eski zamanlarda..Geri döndürmek istediğim zamanlar var, engellemek istediğim "Başlangıçlar"..Ama ne yazıkki "ama" yazdığım zamana bile geri dönemiyorum!Hayatımdan seneler çalan insan(lar), iyiki çalmışlar!İyiki olmuşlar hayatımda, büyütmüşler beni..Hafızamdan silmek istediğim görüntüler var, silemediğim!Sözler var duymamış olmayı dilediğim ama duyduğum..Kimilerinin gözüne sokmak istediğim gerçekler var, bende saklı kalmasını doğru bulduğum..Ve hepsinin bi yeri, zamanı var içimde tuttuğum..!

29 Mayıs 2010 Cumartesi

isyan etme gökyüzü, benim kadar ağlayamazsın***



Umurunda değilim biliyorum. Hayatında bir ayrıntı bile olamadım. Geçmişin olamamışken, geleceğin olmak istedim.

Bırakıp gitmeyi kolay sanırdım hep, hayatımda seninle birlikte tattığım en-lerimi, mutluluklarımı ve acılarımı unutup yol almaya çalıştım. Ama her seferinde başaramayacağımı göz yaşları içinde uyandığım sabahlarda anladım. Beklerdim geleceğini, gelmeyeceğini bile bile. Öylece durup beklemek; zaman akıp giderken beraberinde umutlarım, umutsuzluklarım, öfkem, sancılarım, aşkım ve kavgalarımla sessizce durup beklemek kolay mıydı?

Gitmeye gücüm yoktu evet ama ya kalmak... Korkuyordum belki de; kaldırabileceğimden fazla acılar çekmekten, geçen yılların kalbimde derin yara izleri bırakmasından....

Kalmakta çare değil farkındaydım, susuyordun çünkü. Suskunluğun boğuyordu beni. Senin için varolmaya çalışırken, zaman geçtikçe biraz daha yok oluyordum. Benim için bir tek sen varken, senin için hep başkaları oluyordu.

Ben hep cevapların peşinden gittim biliyor musun? Sen hayatımdaki tüm soruların yanıtıydın.Ya da bana öyle geliyordu. Cevabı her ıskaladığımda yanlış sorunun peşine takıldığımı düşünür, kızardım. Nedenler o kadar azken ve hiç bir sebep bulamazken seni bu kadar sevmeye; şuçlamaya da hakkım yoktu biliyorum, bu yüzden en çok kendime kızardım.

Oysa tüm sorularımın cevabı belliydi... Kızmak, öfkelenmek, isyan etmek anlamsızdı.

“Bir insan gitmeyi kafasına koydu mu onu kimse durduramaz”. Bende seni durduramadım. Hayatımda ne varsa alıp gittin. Kaldırabileceğimden çok daha fazla acıyı bana bırakıp gittin.

26 Mayıs 2010 Çarşamba

pardon adınız neydi hatırlıyamadım?


Bugün bir senedir bir türlü uyanamadığım o büyülü,muhteşem,hayatımda görebileceğim en masum rüyadan uyandım...Geç oldu,zor oldu ama uyandım...Bardağı taşıran son damla derler ya sanırım bu sefer ki cidden bardağı taşıran son damlaydı...Ben o bardağı gözümde o kadar çok büyütmüşüm ki bu kadar yaşanan kalp kırıklıklarına rağmen bi türlü dolduramamışım....Ama bitti her rüya gibi buda bitti ve geçicek biliyorum..Seni unutucam,yaşananları,verilen sözleri,gözlerin içine bakılarak seni seviyorum demeleri..Bu sefer çok büyük yemin ettim asla karşıma çıkmaa aslaa.... artık eskisi kadar aptal ve saf değilim 2günlük mutluluklar için kendimden fedakarlık edemem...Sen benim değerlimdin,ilkimdin ama benim gözümdeki değerini kendin mahvettin..Sakın üzülme ben düşerim,ağlarım ama sonunda ayağa kalkarım...

25 Mayıs 2010 Salı

pure love*




Ve yine severdim ben seni herşeye rağmen kafamdan geçenleri sustururdum kendimle çelişmeden gene severdim o kdr cesurdum ben ama sen..belkide sevmedin benim kadar istemedin beni benim seni istediğim kadar ne farkederki şimdiden sonra benim üzerimde başkasının kokusu sen başka tenlerde... bana baktığın gibi bakabilcekmisin acaba yada ben bida aşık olabilcekmiyim sni unutabilcekmiyim keşke ddikleri gibi kolay olsa yüreğimin acısı dinse ama ne zaman ne başkası geçirmedi geçiremicek! İsmini duyunca ilk günki gibi kalbim atıcak biliyorum , her gece hayaller kurucam ben senin beni düşünmediğini bile bile yapıcam.. Anılarımızı düşüncem küçük bi gülümseme olucak bana senden kalan.. Anlık mutluluklarla yaşamayı örenicem ve belkide bigün unutucam seni *

Ben ona resmen aşığımm*


Insanlar gelmeleriyle yalnızlıklarını dağıtanları severler, gitmeleriyle kendilerini yalnız bırakanlara aşık olurlar..

Serendipity is me..♥


14 Nisan 2010 Çarşamba

pardon ??



Hiç bi zmn bu kadar yazma ihtiyacı hissetmemiştim belkide,belkide hiçbizmn bu kdr dolu deildi içim yada bölesine üst üste gelmemişti hersey...Hayatımda güzel seylere sahip olmamım mı,yoksa 6-7 ay boyunca hiçbişi düşünmemenin mi acısıydı benden cıkanlar,yada gecmişte alınan ahlarmıydı karsıma dizilenler?? Mutlulugumu geri verin bana,umursamazca attıgım kahkaları,hayallerimi geri verin..Her kaldırdıgım taşın altında hayalkırıklıgı görmekten,yada o hayalkırıklarını kendi ellermle yarattgım gercegiyle karsılasmaktan yoruldum..ben mi beceremiorum yoksa hayat mı ? Sahte yüzler,sahte sevgiler , sahte duygular istemiorum , ne kadar acımasız olursa olsun canımı ne kadar yakıcak olursa olsun gerceğimi arıorum onu istiorum ben... Bikez daha kırıp,bikez daha inciteceksenz sevmeyin beni , her düştügümde toparlanmaktan ve her toparlandımda yeniden düşmekten bıktım hayır isyan etmiorum..söledim size camdan yapılmayım kırıldım bir kere zor biraraya getrdm parcalarımı,tahtaların aralarına giren küçük kırıkları,gözyasımla ıslattıgm parmak uclarımla topladım,halının tüylerine dek fırlayan camları ararken yüzümün düşlerle dokunmuş desenleriyle bakıstım,anıların üzerine basmadan,kanatmadan kendimi,yarım yansımalarımla yüzleşmeden iri cam parcalarında;kendni biraraya getirmek, yapıstırmak kırıkları yerine sandıgınız kadar kolay degil..

20 Mart 2010 Cumartesi


Fazla gıcırdamasın diye itinayla açtım dolabımı..biir sürü sey denedim çıkardım bgn..Önce hayal geldi askıda elime onu giydim gectim aynanın karsısına,brz büyük oldu gibi geldi üzerime cıkardım..ümidi aldım giydimm bu sefer ,onuda kurusun diye fazla güneşte bırakmısım rengi solmuş begenemedim yine cıkardım..Sonra mutlulugun parıltısı carptı gözüme işte dedim bu kesin yakışır bana..Özenle giydim boy aynasına gittim bu sefer o muthiş parıltıyı bastan asagı görmek için..Ama olmadı onuda begenemedim,sahte duruyodu sanki üzerimde,onca parıltısına ragmen ucuz,kenar bi magazan alınmış gibi aynı..Hiçbirsey bulamamıs olmanın üzüntüsüyle oturdum yatagıma..Güne iyi başlamıstım halbuki,hepsi yakışır diye ummustum üzerime..Tam kapağını kapamak üzeredeydim dolabın,birsey daha ilişti gözüme son dedim son bi deneme daha...Çektim cıkardım o askıyıda ve giydim üzerime..Tam oturmustu,vucut hatlarımı cıkarmıstı ortaya,aynadaki görüntümüde begenmiştim bu sefer,diğerlerinin aksine bu muhtesem göstermişti bgn beni..Onu gymeye karar verdim bgn üzerime;yalnızlığı...

Evet ben bgn yanlızlığımı giydim üstüme.Etrafında kimsenin kalmadığı bir yalnızlık değildi bnmki..Bahsettiğim içimdeki,uçsuz bucaksız,nereye gitsem benmle gelen,özelliklede geceleri ısrarla peşimi bırakmayan yanlızlık...Birseylere ihtiyacım varmış gibi aynı,somut olmayan,sadece hissedebilicegim birseylere..Bir dostun sıcak gülümsemesine belki,bir sevgilinin yumusak öpüşüne,bir çocugun içten kahkahasına, ya da günbatımını izlerken içilen türk kahvesnin yarattıgı huzura..Duyguları hissetmeye ihtiyacım var bu aralar, sahte olmayan,dünyanın dönüşü kadar gercek olan duyguları...



uzun zamandır böyle şeyler yazamadım olsa olsa duygusuzluktandır benimkisi..oysa ben öle deişik duygular yasadım ki onları yazıcak anlatıcak kelimeleri bulamam die korktum acıkcası..eskilerin yakamı bırakmamasındanmıdır nedir bilinmez deyimi yerindeyse iki yakam bir araya gelmio son zamanlarda...tam tamam bu sefer oldu derken bi yenisi eklenio her defasında .. bi cogunun sebebi ben olmama ragmen üzülmemek elinde olmuo insanın..
ama ben buyum yalan seni seviyorum demem,yalandan sevmem,ya da yalandan özlemem..özenirim ilişkilermde gereginden fazla deger veririm bzn, bazende fazla fedakarlık yaparım ama sevdiririm kendimi,sevmeyi ögretirim karsımdakine,severim ama sevilirimde..bnm özlediklermde en az bnm kadar özeldir, özlemeyi öğrenmişlerdir benle ya da bna kendilerini özletmeyi..bu yüzden zor olur ayrılıklarım,kopamamalarım ..her askın farklı bi yeri vardır bende,her anının değeri farklıdır.. kal diyemem gidenin ardından,sonrasında özlicegimi bilsem bile..ağlayamam insanların içinde , karanlık kimi zaman dagınık odamda unutmaya calısırm asklarımı, ihanetlerimi..kendi kendime iyileştiririm yaralarımı kırıklarımı,somurtmam surat asmam kimseye maskem her zaman takılıdır yüzümde,içim kan aglasada ben gülerim yine..hatalarımda olur mutlaka yaparken mutlu hissettigim ama ardından pişmanlık duydugum,kimi zamanda telafi edemediğim.. İişte ben böleyim.. kimine göre doğruyum kimine göre yanlışım,kimi sever beni,kimi nefret eder ama bn böleyim,gercekten hisseder ve gercekten yasarım kimsenin cebindeki bozukluk sevişmelerden olmam ,sölediklermden dönmem, yarı yolda bırakmam,unutmam....
*İŞTE BEN BÖYLEYİM,BİR ANDA SUSAR,BİR ANDA ÇOŞARIM,İMKÂNSIZI İSTER ,MÜKEMMELİ YAŞARIM..

ahahahaha:D:D


bilgisyarımı karıştırırken karşıma çıkan resimm:D Resim demeye bin şahit ama:D O günü hiç unutamam gecenin saat 3buçuk dördünde tabi kafaların güzel olmasıyla birlikte mahsun kırmızıgülün bebeğim adlı şarkısının klibini çekmiştik hahahahahaha:):):)Klibide yayınlamak isterdim ama sağlınız için tehtid unsuru olur:D

Yine yağmur yağıyor ama ben hala kirliyim*


geçen pazar günü kadar kendimden bu kadar nefret ettiğim bi gün yaşamamıştım...Neden böyleyim?neden hala kendimden nefret edebiliyorum?neden sürekli hata üstüne hata yapıyorum?keşke gecenin bi saati yağmurda ıslandığımda bütün kötülüklerimden arınabilseydim..keşke ıslandığım gibi kalsaydım ama olmadı yine yapamadım yine hata üstüne hata yaptım...Bilerek..İsteyerek...Yaptıklarımın hata olduğunu biliyorum ama hata yapmaktan kendimi alı koyamıyorum***

13 Mart 2010 Cumartesi

letter*



perşembe günü akşam eve geldğimde dikkatimi posta kutusu çekti...ağzına kadar dolmuştu hemen açtım içindekileri almak için.. bide ne göreyim cok sevdiğim arkdaşım ahmet askerden bana mektup yollamış..Şaşırdım ve aynı zamanda sevindim..Hemen bi heyecanla açtım mektubu okumaya başladımm..İçim bi tuhaf oldu duygulandım sanırım daha önce kimsenin bana mektup yollamamasından mı yoksa mektupta benim için yazan güzel şeylerden mi bilemedim**uzun zamandır kendimi bu kadar değerli hissetmemiştim teşekkür ederim canımmm benim:)Şimdi sıra bende şimdi sana mektup yazıyorum.. yarın bi kaç tane resmimi çıkarttırcam senin için (3*4 defa sölemişsin cünkü yollamassam olmaz dimi ama:P))
Çok teşekkür ederim tatlım yazdıklarınla bana kim olduğumu,ne olduğumu tekrar hatırlattın ve tabi neler yapabilceğimide bu yüzdende teşekkür ederimm..Kocaman öptümmm senii kendine dikkat et oralarda:)

21 Şubat 2010 Pazar

eğlenceee ♥


erseeeeeeeeeeeee iyikiii doğdunnn bebeğiiiimmmmmmmmm:)bugünkü telaşımız erse hanımın doğum günüydü nerde kutlıycaz,ne giyicezz ay onu giyersek olurmu ki acaba lı bi sabahtı bizim için:)ama gecemizz süperr ötesii geçti öncee evde hazırlanıp hülya ablanın açılışına gittik orda hazırlıklara devam ettik ve önce meyandros diye bi rum meyhanesine gittik rakı balık,sirtaki derken zaman geçiverdi ardından pastamızıda kestik hep beraber bi dilek tutup üfledik mumları.. hepimizin dileğide sanırım aynıydı;)) neyse gecenin ilerliyen saatlerinde nereye gitsek soruları dönmeye başladı masada:D birimiz ortaya hadi gate66ya gidelim diye bi cümle attı bizde bunu bekliyomuşuz ki hemen kalktık ve geceyi orda sonlandırdık gayet keyifli,bol alkollü bi geceydi bizim iiçin ve dilerizz bütün gecelerimz bunu gibi olsun(tabi sonu benzemesin:D)saat 4gibi evin yolunu bulabildik:D geldğimizde ayakalrımızn ağrısı tavan yapmış,başlarımızın dönmesi hala bizimle birlikteydii.. bu kadar yorgunlğun üstüne güzel bi uykuya kim hayır der?:)meselaa bizz :D saatti 5 yaptıktan sonra hepimiz arpacık yavruları gibi sacılıp uyumuşuz bi köşede:)) ve bi gecemizzzde böyle geçtiii:))




13 Şubat 2010 Cumartesi

hayaller♥



içim o kadar huzurlu ve mutlu ki..Yeni bi başlangıç yapmış olmam ve sanırım çok güzel bi tatil geçirmem belkide seninle geçirdiğim mükkemmell 2gün kim bilir**herseyiyle dört dörtlüktü tatilim:)gezdimm,tozdum,içtim dilediğimce..

Evet oraya gittiim.. istediğim,hayalini kurduğum,aylardır aklımdan çıkmayan yere... seninle herseyi yaşadıımm vee bittii... hiç bi sey kalmadı içimde..Bu saatten sonra düşüncek pek bi şeyim yok kendimden başka..Gittim kendimden baska kimsenin değerli olmadığını,kimsenin yarınıyla yola çıkılmıycağını,bu hayata sadece eğlenilmek için gelindiğini ve belkide aşkın koca bi yalan olduğunu anladımmm...içim hiç olmadığı kadar huzurlu,sakin,eskisi kadar hızlı çarpmıyo ve eskisi kadar dolu değil..iyiki oraya gidip içimdeki herşeyi sana döküp sonrada denize atmışım..evet içimdeki herseyi,seni bir çırpıda denize fırlatıverdim..merak ediyorum bunca zaman acaba neden bi çırpıda atamadığımı senii..Aslında biliyorum bazı şeyleri başkaları hep söler ama kendimiz yaşayıp görmeden inanmayız onlara.. hep zoru seçeriz,zoru severiz,işleri bile bile yokuşa sürerizz ama neden?insanlar bişileri görüp bildikleri için sölerler ama neden her seferinde acı çekmeden anlamayızz!!Ben anladıımmm ama..şu tatill boyunca herşeyi çok düşündüm ve tarttım ve sonunda doğru yolu buldum..2-3 ay sonra yeni bi baslangıç yeni bi şehir yeni insanlarrr herseyimi değiştirmeye karar verdim ama bunlardan önce asıll aşka,sevgiye,mutluluğa duyduğum inancı ve güveni yitirdim ..Diyceksiniz ki sadece bi şehire gidip bişileri görmek bu kadar şeyi değiştirir mi diye??bende inanmazdımm ama evet.. böle olucağını bilseydim baştan giderdim acı çekmeden..benimm hayallerim vardı daha önce bu kadar içten kurmadığım daha önce bu kadar arzulamadığım belkide ilerde kuracağım hayallerden daha masum ve temizdi...ama önce hayallerim gitti..sonra arkasına hayallerimdeki kahramanım takıldı.. arkasından da hayallerimdeki umutlarım ve mutluluklarımda gitti..Sonra uyandım ve bunun sadece bi rüya olduğunu gördümm..Peki ya sizce hangisi acı? bunun rüya olduğunu bilmek mi?yoksa hayallerime hiç bi zaman kavuşamıycak olmam mı?? Ben anladımm sanırım.. acı olan şu hayallerimin içine senin olmıycağını bile bile zorla sokmaya çalışmam,zorla seni kahramanım yapmaya çalışmam belkide..Ama artıkk eskisi kadar hayal kurmuyorum sevgilim merak etme.. çünkü adı üstünde hayaller sadece bizim istediğimizz, hiç bi zaman mutluluğu hayallerimizdeki kadar yakalıyamıyacağımız düşüncelerden ibaret..seni çokk sevdim sevgilim çokta seviyorum ama seni unutuyorum artık eskisi gibi değil hiç bişi olmıycakta..Artıkk üzülmekte yok sevgilimm sadece eğlenmek var ama üzgünüm hiç biri seninlee değil..
Aramızdaki fark ne biliyomusun? benimm yarınımm varr ama senin yokk***aslında seninde var ama bana gelince yok:)
Umarımm bi gün başka biriyle güzel ve mutlu bi yarının olurr sevgilimmm...

23 Ocak 2010 Cumartesi

:):)

off off o kadar kötü bi karneden sonra bile benim gibi boku yiyipte hala eğlenen varmı acaba?;)anneme 2 dersten kaldığımı alıştırmaya çalıştırırken çatt diye karneyi elime alıncaa bu ikinin bi yanda 4 olmasıı süper oldu :)tatilimin içine etmemde ayrı bi söz konusu:)ama olsun illaki bi kaçamak yaparım ben..;)



Bugün yine ve yine ayşenin geçmiş d.gününü kutladık erse eda başak ben ve bide her ne kadar günü geçmiş olsa bile doğum günü cocuğu:) biraz eğlenceli biraz dertli ve birazda deli dolu bi geceydi:) saçlarımızı yaptık,deli gibi hazırlandık,yemeğimizi yedik,içkilerimizi yudumladık,deli gibi resim çekildik,geçte olsa pastamızı kestik, haa tabi bi ara gelen davetsiz misafirde tadımızı kaçırmadı değil ama evde o kadar anormal insan varkii eskiye dönmek zor olmadı:D daha sonra gecenin ilerleyen saatlerinde yine her zamanki gibi telefonu alıp bi köşeye çekildim..İlkerle dertleştik o bana dertlerini anlattı ben dinledim ben ona anlattım oda beni dinledi her zamanki gibi..İçimi öyle bi rahatlattı ki kim olduğumu hatırlattı bana sanki:) ona burdan cok teşekkür ediyorum :P Sanırım bende istemeden onu birazcık gaza getirdim neyse hayırlısı artık :)her şey olduğuna varır dimi ama?
Hadi şimdi iyi gecelerr beybilerr...

9 Ocak 2010 Cumartesi


Sen bilemezsin geceyi..
Geceleri sokak lambaları altında oturan yalnızlıkları..
Kaç gece sana dağlardan şarkılarını yolladı rüzgarlarla?
Sen,kaç geceye dost oldun..
kaç saat dayanabildin ona ..
kıvrıldığın yerde uykuya mı daldın hep...?

Sen bilemezsin yalnızlığı...
Hiç ses duymadığın bir yalnızlık yasadın mı?
sen kaç yalnızlığa dost oldun..
kaç saat dayanabildin ona..
yüzüne kaç kapı kapayıp kaçtın yalnızlıkların...?.

Sen bilemezsin ağlamayı...
Gözlerin dolduğu anları ağlamaktan miı sayıyorsun hala?
Sen,kaç kez bir basına ağladın..
kaç saat dayanabildin gözyaşlarına..
Ellerinle yüzünü kapatıp,kendinden mi sakladın hıçkırıklarını...?

Sen bilemezsin içmeyi...
Şişenin dibini bulduğun an midir sana göre içmek?
Sen kaç kez,şarap tadında buruk şarkılar söyledin..
kaç saat dayanabildin sarhoşluğuna..
Kadehini aklındakilerle mi yoksa yüreğindekilerle mi içtin...?

Sen bilemezsin sevmeyi...
sevgi dediğin sadece seni sevenleri mi sevmek?
kaç vakit ayırabildin sevmeye..
Sadece severek kaç vakit dayanabildin..
İçinde öldürdüğün sevgilerin sahipleri nerede!
Kaç kalpten ceketini alıp cıktın şimdiye dek...?

eğlenmek mi o da ne ?* :P


bugünlerde gülmekten,alkol almaktan helak oldum :D içim bi kıpır kıpır şu 2-3 gündür nedenini bilmiyorum ama içimde güzel duygular var uzun zamandan sonra:)hayırlara vesile edelimde öle olsun barii:)bi kaç gündür paso gülüp eğleniyoruz acısı çıkmasa bari :) yada kaç güne çıkar desem daha iyi sanırım :)
Orta dönen "kuru" muhabbeti "gizli face,middle east technical university hahah :D,uykumdan kalkıp inci kolye mi kaldı demem amaçsız bi şekilde,edanın ezanı duyunca aziz allah eşhedüanlaillallah desem demesi aysenin bunun üstüne gidip içerde namaz kıl demesi ahahah :) edanın fac1e2 virüsü yayılıo die kopması,online people daki müthiş insanlarla dalga gçip yerlere yatmalar:D keloks muhabbeti :Dhahaa yani sacma sapan seylerle günlerimzii geçirmeler:))